Karantina Adası, Urla’nın eşsiz doğal güzelliklerini ve tarihi dokusunu bir araya getiren özel bir durak. Tertemiz havası ve sakin atmosferiyle ziyaretçilere huzur dolu bir deneyim sunar.
Son Güncelleme 26.12.2024
18. yüzyılın ortalarında, Avrupa ve Asya’yı kasıp kavuran veba ve kolera gibi salgın hastalıklar, deniz ticareti yoluyla hızla yayılmaktaydı. Bu salgınlarla mücadele için Avrupa ülkeleri, limanlarına gelen gemileri açık denizde 40 gün bekletme uygulamasına başlamış, daha sonra bu süre kısaltılarak gemi personelinden hastalık şüphesi taşıyanların yedi gün gözlem altında tutulmasına geçilmiştir. Bu amaçla inşa edilen karantina binaları, hastalık şüphesi taşıyanların izole edilmesini sağlıyordu.
İzmir’in Urla ilçesindeki Karantina Adası da, Osmanlı İmparatorluğu’nun o dönemdeki salgınlarla mücadelesinde kilit rol oynadı. Fransızlara yaptırılan bu binalar, 1950 yılına kadar etkin olarak kullanıldı. Ada, gemiden indirilen yolcuların soyunma odalarında kıyafetlerini çıkarıp sterilize edilmesi, özel duş odalarında dezenfekte edilmeleri ve doktor kontrolünden geçmeleri gibi detaylı bir sağlık protokolünü uyguluyordu. Eşyalar 120 derece buharla sterilize edilerek yolcuların giysileri zarar görmeden yeniden kullanılabiliyordu.
Bugün Karantina Adası’nı ziyaret ettiğinizde, bu titiz sistemin kalıntıları ve tarihin izleri sizi karşılıyor. Osmanlı’nın halk sağlığı alanındaki ileri görüşlülüğünü gözler önüne seren ada, aynı zamanda denizle çevrili huzurlu atmosferiyle de dikkat çekiyor. Hem tarih meraklıları hem de doğaseverler için unutulmaz bir durak olan Karantina Adası, geçmişin sağlık mücadelelerini anlamak ve eşsiz manzaraların tadını çıkarmak isteyenler için ideal bir keşif noktasıdır.
Karantina Adası, Türkiye'nin İzmir iline bağlı Urla ilçesinde yer almaktadır. Karaburun Yarımadası'na sadece 600 metre uzaklıktadır. Adada yapay bir bağlantı ile anakara ile ulaşım sağlanır.
Karantina
Urla
İzmir